Araştırmacılar tarafından “çipmunk köpekbalıkları” olarak adlandırılan bu tür, sadece 7,5 ila 10 cm uzunluğundaydı. Küçük boyutları sayesinde büyük avcılardan kaçabilen bu köpekbalıkları, deniz tabanında yaşayan kabuklular, solucanlar ve küçük avlarla besleniyordu. Bu keşif, Ulusal Park Servisi (NPS) tarafından yapılan bir açıklama ile duyuruldu.
Araştırmanın sonuçları, Journal of Paleontology dergisinde yayımlandı. Yeni türe verilen McGinnis’ nail tooth (McGinnis’in çivi dişi) ismi, Ulusal Park Servisi’nde görev yapmış emekli yönetici David McGinnis’e ithafen verildi. Aynı zamanda, köpekbalığının dişlerinin eski demir çivilerine benzemesi de bu ismin seçilmesinde etkili oldu.
Mamut Mağarası, dünyanın en uzun mağara sistemi olarak biliniyor ve fosil zenginliğiyle dikkat çekiyor. Daha önce yapılan araştırmalar, mağaranın duvarlarında ve tavanında 70’ten fazla eski balık türüne ait fosiller bulunduğunu ortaya koymuştu. 2024 yılında Parks Stewardship Forum dergisinde yayımlanan bir çalışma, mağaranın Karbonifer dönemine (yaklaşık 359-299 milyon yıl önce) ait deniz tortullarını koruyan bir jeolojik hazine olduğunu vurguladı.
Ancak mağarada fosil toplamak kolay bir iş değil. Araştırmacılar, tavanı alçak alanlarda sürünerek ilerlemek zorunda kalıyor. Yeni bulunan köpekbalığı fosilleri, 330 ila 323 milyon yıl önceye tarihlenen Ste. Genevieve kaya oluşumunda bulundu. Bu keşif, obruchevodid petalodontlar grubuna ait bilinen en eski köpekbalığı türü olma özelliğini taşıyor.
