Dünya

İstilacı Türlerin Küresel Ekonomiye Maliyeti Yıllık 300 Milyar Doları Aşıyor

Birleşmiş Milletler (BM) tarafından yayınlanan yeni bir rapora göre, insan faaliyetleri nedeniyle dünyaya yayılan 37 binden fazla invaziv ilacın küresel ekonomiye yıllık maliyeti 300 milyar doları aştı.

Rapora göre bu türler, bugüne kadar yok olduğu bilinen tüm hayvan ve bitki türlerinin yüzde 60’ının yok olmasından sorumluydu.

BM’nin Hükümetlerarası Biyoçeşitlilik ve Ekosistem Hizmetleri Platformu’nun (IPBES) 143 temsilcisi tarafından Cumartesi günü onaylanan ve Pazartesi günü yayınlanan yeni kapsamlı rapor, istilacı yabancı türlere odaklanıyor.

İstilacı yabancı türler, Japon knotweed’inden dişbudak ağacı öldürücü mantarlara ve balon balıklarına kadar dünya çapında insanlar tarafından doğal olarak bulunamayacak yerlere taşınan canlılara verilen adlardır.

Türler doğaya, gıda güvenliğine, insan ve insan dışı yaşamlara tehdit oluşturuyor.

86 biyoçeşitlilik uzmanının hazırladığı IPBES raporu, türlerin neden olduğu ekolojik ve ekonomik zararları inceleyen binlerce araştırma incelenerek yazıldı.

Raporun ortak yazarı İngiltere Ekoloji ve Hidroloji Merkezi’nden Prof. Helen Roy, iklim değişikliğinin durumu daha da kötüleştireceğini söylüyor:

“Gelecekte istilacı yabancı türlerden kaynaklanan tehdit büyük bir endişe kaynağıdır. Bugün bilinen 37.000 yabancı türün yüzde 37’si, büyük ölçüde artan küresel ticaret ve insan seyahati nedeniyle 1970’ten bu yana kaydedilen türlerdir.”

İstilacı türler, dünya çapında ekolojik yıkıma neden olan beş ana faktörden biri olarak kabul edilmektedir.

Diğer dört faktör ise toprak ve su kullanımındaki değişim, türlerin aşırı avlanması, iklim krizi ve kirliliktir.

Rapora göre bu türlerin küresel ekonomiye yıllık maliyeti 1970 yılından bu yana her on yılda bir dört katına çıkarak 2019’da 423 milyar dolara ulaştı.

IPBES raporuna göre bu türler artık benzeri görülmemiş bir hızla dünya çapında yayılıyor.

Bugün dünya çapında her yıl 3.500’den fazla yeni istilacı tür kaydediliyor. Bunların yaklaşık üçte biri bitkiler, neredeyse yarısı ise omurgasızlardır.

Türkiye’de durum nedir?

İstilacı türlerin Avrupa Birliği’ne maliyetini hesaplayan yeni bir bilimsel çalışmanın yazarlarından biri olan Prof. Dr. Ali Serhan Tarkan, 1914’ten bu yana Türkiye ekonomisine maliyetinin en az 100 milyar dolar olduğunu iddia edenlerin olduğunu söylüyor.

Araştırmaya göre türlerin AB’ye maliyeti 2040 yılında 148 milyar dolar olacak.

Makalenin yazarlarından Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi Su Ürünleri Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Tarkan, kıtalararası geçiş noktasında yer alan ve uzun sınırları olan Türkiye’nin Avrupa ülkelerine göre daha kırılgan bir durumda olduğuna dikkat çekiyor.

Ülkenin kalabalık nüfusu ve artan ticari faaliyetleri, türlerin ülke karasularına taşınmasını kolaylaştırmaktadır.

Prof. Tarkan, “İstilacı türlerin AB’ye ekonomik maliyetini hesapladığımız gibi, Türkiye’ye de ekonomik maliyetini hesaplamaya çalışıyoruz. Devam eden bir araştırmada, 1914’ten bu yana kaydedilen etkilerin ekonomik maliyetine odaklandık.”

“Şu ana kadar yaptığımız hesaplamalar, 1914’ten günümüze kümülatif maliyetin en az 100 milyar dolar olduğunu ortaya koyuyor.”

Uzmanlara göre yabancı çeşitlerin ve etkilerinin iyi anlaşılması, raporlanması ve bilgilerin merkezi olarak erişilebilir veritabanlarında toplanması gerekiyor.

Asya eşekarılarının İngiltere’de yayılması biyolojik çeşitliliği tehdit ediyor

Raporla eş zamanlı olarak İngiltere’de Asya eşekarısı görülme rekorunun kırıldığı kaydedildi.

İstilacı eşekarısı Birleşik Krallık’ın farklı yerlerinde görüldü ve bir yer edinmesinden korkuluyor.

Yabani arı ve eşekarısı yiyen bu türler biyolojik çeşitliliğe zarar veriyor.

Bu yıl 22 farklı Asya eşekarısı gözlemi kaydedildi; bu rakamın büyük bir kısmı, son altı yılda gerçekleşen tüm gözlemlerin birleşiminden oluşuyor.

Asya eşekarısıları Güneydoğu Asya’ya özgüdür ancak kargo yoluyla dünyanın her yerine taşınabilirler. Avrupa kıtasında yaygın olarak görülen bu cins, Manş Denizi’ni uçarak geçebilmektedir.

Londra Doğa Tarihi Müzesi’nden Dr. Gavin Broad, “Her türlü bitki ve hayvanı, hatta mantarları bile doğal yaşam alanlarının dışına, çevrenin onlarla birlikte gelişmediği yerlere taşıyoruz, böylece gıda güvenliğimizi ve endemik hayvanlarımızı ve bitkilerimizi tehdit ediyoruz” diyor.

Prof Helen Roy, Asya eşekarısını İngiltere’den uzak tutmak için önleyici çabaların önemli olduğunu vurguladı.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu