Investing.com – Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB), özel sektörün yurtdışından sağladığı kredi borcuna ilişkin Ağustos 2025 verilerini yayımladı. Buna göre, özel sektörün toplam borcu bir önceki aya kıyasla 3,7 milyar dolar artarak 202,5 milyar dolara ulaştı.
Kredi borcu vadelerine göre incelendiğinde; uzun vadeli borç 4,3 milyar dolar artarak 192,4 milyar dolara çıkarken, kısa vadeli borç (ticari krediler hariç) 0,6 milyar dolarlık azalışla 10,1 milyar dolar seviyesinde gerçekleşti.
Finansal ve finansal olmayan kuruluşların borcunda artış
Ağustos ayında finansal kuruluşların toplam yurt dışı borcu bir önceki aya göre 2 milyar dolar artış gösterdi. Finansal olmayan kuruluşların borcunda ise 1,7 milyar dolarlık bir artış yaşandı. Böylelikle her iki grup da toplam borç artışına katkı sağladı.
Uzun vadeli borçlar açısından bakıldığında, finansal kuruluşların borçları 2,6 milyar dolar, finansal olmayan kuruluşların borçları ise 1,7 milyar dolar arttı. Kısa vadeli kredi borçlarında ise finansal kuruluşların borcu 0,6 milyar dolar, finansal olmayanların borcu 0,1 milyar dolar azaldı.
Borç kompozisyonunda ABD doları lider
Döviz cinsine göre yapılan değerlendirmede, yurt dışından sağlanan toplam kredi borcunda ABD doları en yüksek paya sahip oldu. Uzun vadeli kredi borcunun %57,8’i ABD doları cinsinden gerçekleşirken, %32,5’i euro, %2,1’i Türk lirası ve %7,7’si diğer para birimlerinden oluştu.
Kısa vadeli kredi borçlarında ise Türk lirası ağırlığı dikkat çekti. 10,1 milyar dolarlık kısa vadeli borcun %48,3’ü Türk lirasından, %28,3’ü ABD dolarından, %21,2’si euro’dan ve %2,1’i ise diğer para birimlerinden oluştu.
Kısa vadeli borçların 62,7 milyar dolarlık bölümü 1 yıl içinde ödenecek
Ağustos sonu itibarıyla özel sektörün yurt dışından sağladığı kredi borcunun 1 yıla kadar olan kısmı 62,7 milyar dolar olarak belirlendi. Bu tutar, toplam borcun önemli bir kısmını oluşturuyor.
Söz konusu 62,7 milyar dolarlık borcun 40,3 milyar doları bankalara, 17,2 milyar doları finansal olmayan kuruluşlara, 5,2 milyar doları ise bankacılık dışı finansal kuruluşlara ait durumda. Bu dağılım, özel sektörün kısa vadeli borçlanmasında bankaların ağırlıklı rol oynadığını gösteriyor.
