Eski bina enkazındaki asbest lifleri akciğer kanserine neden olabilir
Deprem sonrası akciğer hastalıkları riskinin artabileceğini belirten, VM Medical Park Bursa Hastanesi Göğüs Hastalıkları Uzmanı Dr. Serap Ket Alkan, “Enkazda asbest tehlikesi göz ardı edilmemesi gereken önemli bir risk.
Asbest lifleri 15-20 yıl sonra akciğer hastalıklarına ve akciğer kanserine neden olabiliyor. Ülkemizde 2010 yılı ve sonrasında yapılan binalarda asbest kullanılması yasaktır. Ancak eski binalarda asbest içeriği olabileceği düşünülerek önlem alınmalıdır.
Depremin olduğu mevsim, hava koşulları, depremzedenin bakımı ve barınma koşullarının yeterliliğinin deprem sonrası akciğer sağlığını etkileyen faktörler olduğunu vurgulayan VM Medical Park Bursa Hastanesi Göğüs Hastalıkları Uzmanı Dr. Serap Ket Alkan uyarılarda bulundu.
DEPREM MAĞDURLARINDA AKCİĞER HASTALIKLARININ ARTIŞ OLASILIĞI YÜKSEK
Depremde farklı akciğer sorunlarıyla karşılaşılabileceğine işaret eden Uzm. Dr. yangın ve doğal gaz kaçağı ve hava yolu hasarı meydana gelebilir. . Akciğer dokusunun hasar görmesi, alveol keselerinin kapanması ve oksijenlenmenin bozulması sonucunda pnömoni riski artar. Ayrıca enkaz altında kalma ve hareketsizlik nedeniyle derin ven trombozu ve pulmoner emboli riski artar.
tecrübe. Dr. Alkan, beyin sarsıntısı sonrası akciğer sorunlarının klinik olarak öksürük, nefes almada güçlük, göğüs ağrısı, hırıltı, morarma ve bilinç kaybı ile kendini gösterebileceğinin altını çizdi.
ENFEKSİYON HASTALIKLARINA DİKKAT!
Deprem sonrası bulaşıcı hastalıkların da değerli bir tehlike oluşturduğuna işaret eden Uzm. Dr. Ket Alkan şunları söyledi:
“Yeterli ve erişilebilir sağlık hizmetleri, su ve el dezenfektanlarına kolay erişim, barınakların kalabalık olmayacak şekilde düzenlenmesi ve havalandırılması, diğer bireylere, özellikle riskli bireylere hızlı bir şekilde aşı yapılması ve semptomatik hastalığı olan bireylerin izolasyonu değerlidir. . Ayrıca deprem sonrası tsunamilere bağlı boğulma ve boğulmalara bağlı ‘tsunami akciğeri’ gelişebilir. Bu durumda çoklu mikroplu zatürree sıklığında artış bekleniyor.”
KOAH VE ASTIM HASTALARINDA ATAK SIKLIĞI ARTIŞI
Depremden etkilenen KOAH ve astım hastalarında atak sıklığında artış olabileceğini sözlerine ekleyen Uzm. Dr. Ket Alkan, dikkat edilmesi gerekenler konusunda şu önerilerde bulundu:
“Depremden sonra astım hastaları gerginlik, yoğun toza maruz kalma, soğuk hava, düzenli ilaçlara ulaşma güçlüğü, kalabalık barınaklarda enfeksiyon riskinin artması, ağrı kesici kullanımının artması nedeniyle daha sık ataklar yaşayabiliyor. Özellikle ilk ayda atak riski yüksektir. KOAH’a bağlı akut ataklar için başvurular da artıyor. KOAH’lı depremden kurtulanların önemli psikolojik travma geliştirme riski yüksektir. Bu nedenle KOAH hastalarına yeterli bir yaşam sistemi ve psikoterapi takviyesi sağlanmalıdır. Huzurevlerinde izlenen KOAH hastalarında influenza gibi viral ajanların salgınları artabilir. Aşılama ve hijyen bu nedenle değerlidir.”
ESKİ BİNA KURALLARINDAKİ ASBEST AKCİĞER KANSERİNİ KANDIRABİLİR
Enkazdaki asbest tehlikesinin de gözden kaçırılmaması gereken değerli bir risk olduğunu belirten Uzm. Ket Alkan, “Asbest lifleri 15-20 yıl sonra plevra hastalıkları ile birlikte akciğer kanserine neden olabiliyor. Ülkemizde 2010 yılı ve sonrasında yapılan binalarda asbest kullanılması yasaktır. Ancak eski binalarda asbest içeriği olabileceği düşünülerek önlem alınmalıdır. Asbest tespit uzmanları molozların sorumluluğunu alarak molozlardan numune almalı ve asbestin türü belirlenmelidir. Asbest atıkları ‘tehlikeli atık’ sınıfında olup uygun koşullarda taşınmalı ve bertaraf edilmelidir.
ATIŞ ALANLARI AZALAN ALANLARDAN UZAK OLMALIDIR!
Deprem sonrasında hem depremzedelerin hem de kurtarma gruplarının risk altında olduğunun unutulmaması gerektiğine işaret eden Uzm. Ket Alkan, “Kurtarma ve enkaz kaldırma faaliyetleri dikkatli bir şekilde yapılmalı, maske, gözlük ve özel kıyafetler giyilerek toz ve asbeste maruz kalma riski azaltılmalıdır. Mümkün olduğunca iyi havalandırma sağlanmalı, barınma alanları enkaz alanlarından uzak tutulmalıdır. Sağlık sorunları için kısa ve uzun dönemli takipler yapılmalıdır” dedi.
Kaynak: (BYZHA) – Beyaz Haber Ajansı
haber-basiskele.com.tr